Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın'dan flaş sosyal medya yasağı açıklaması geldi!
Yayınlanma:
Cumhurbaşkanı sözcüsü Kalın'dan flaş sosyal medya yasağı açıklaması geldi!Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın,sosyal medya yasağı ile alakalı da açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı sözcüsü Kalın'dan flaş sosyal medya yasağı açıklaması geldi!Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın,sosyal medya yasağı ile alakalı da açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, sosyal medya yasağı ile alakalı olarak:
Soru: “Az önce, birkaç dakika önce belki de yaklaşık Twitter, Facebook ve YouTube erişim engeli geldiği belirtiliyor, özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan geldiği, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesiyle ilgili olarak. Hem bu konuda neler söyleyeceksiniz, hem de bu İstanbul Adliyesi’nde yaşanan olayın ardından özel güvenliklerin kaldırılması, avukatların aranması gibi konularda yeni düzenleme geleceğini Sayın Başbakan da açıkladı. Bu konuyla ilgili bugün özellikle Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’ın bir görüşme yapması söz konusu mu? Görüştüler mi ya da görüşecekler mi?”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Ben de buraya gelmeden birkaç dakika önce haberdar oldum Savcılıktan gelen bu talepten, ama şu anda bir erişim engellemesi henüz söz konusu değil, Savcılığın böyle bir talebi gelmiş. Konuyu da biliyorsunuz arkadaşlar, şehit edilen savcımızın o görüntülerinin yayınlanması, sosyal medya mecralarında yayınlanmasıyla ilgili bir konudur. Bu konuyla ilgili geçen hafta bildiğiniz gibi çok acı bir olay yaşadık, ama sonrasında yaşananlar en az olayın kendisi kadar üzüntü vericiydi. Yani basın sorumluluğuyla hareket etmesi gereken birtakım medya gruplarının bu fotoğrafları adeta terör örgütünün propagandasını yapar gibi yayınlamış olması, hatta gelen onca uyarıdan, onca itirazdan sonra bu eylemine devam etmiş olması kabul edilebilir bir şey değildir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülkesinde böyle bir özgürlük yok. Ve o fotoğraflar biliyorsunuz yurt dışındaki birçok basın kuruluşu tarafından da kullanılmadı. Çünkü ortada bir kere adli bir durum var, ikincisi çok insani bir durum var. O zaman da defalarca ifade edildiği gibi, kendinizi bir an için şehit edilen Savcımızın ailesinin, çocuklarının yerine koyun, o fotoğrafı paylaşarak elinize ne geçecekti? Ve bu konuda yapılan itirazlar son derece haklıdır, Cumhurbaşkanımız gerekli uyarıları yapmıştır, Başbakanımız gerekli uyarıları yapmıştır ve bunun takibi de yapılacaktır. Ve anladığım kadarıyla savcılıktan gelen talep; bu görüntünün hiçbir mecrada ana akım veya sosyal medya mecrasında, elektronik medyada vesaire kullanılmamasıyla ilgili bir taleptir. Bakın bu bir ihtiyacın doğurduğu bir zarurettir. Eğer bu konuda bizim basın kuruluşlarımız üzerine düşen sorumluluğu yerine getirseydi ve o fotoğraf karesi defalarca paylaşılmasaydı, bu konu şu anda bizim gündemimizde olmayacaktı. Ve biz millet olarak, Türk basını olarak çok daha başarılı bir sınav verecektik. Ama maalesef şimdi sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi bu tür talepleri tekrar bir işte özgürlükler mi kısıtlanıyor, vesaire gibi bir bağlamda ele alma gayreti görülüyor, bu kabul edilebilir bir şey değil. Bununla bağlantılı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı bir çağrı oldu. Özel güvenlik birimlerinin Türkiye’de bir sistem olarak yeniden değerlendirilmesiyle ilgili. Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan olayı hepimiz izledik. Ve orada nasıl bir güvenlik zaafı olduğunu da maalesef hepimiz müşahede ettik. Bugün de bununla ilgili olarak, gerek İçişleri Bakanlığımız, gerek Adalet Bakanlığımız, gerek Başbakanlık konuyla ilgili araştırmalarını, incelemelerini devam ettiriyor, yürüyen bir soruşturma var. Ve bu çerçevede elbette birtakım yeni güvenlik tedbirlerinin alınması artık kaçınılmazdır. Allah korusun biz bir başka savcımızın böyle hunharca katledilmesini mi bekleyeceğiz? Elbette bununla ilgili birtakım tedbirler alınmak durumundadır. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı çağrıda, özel güvenlik birimlerinin özellikle kritik önemde, stratejik önemde olan kamu binalarının; adliyeler gibi, hastaneler gibi, bakanlıklar gibi korunmasıyla ilgili, oralarda güvenlik hizmeti vermesiyle ilgili bir çağrı yapmıştır. Bu dolayısıyla tahdit edilmiş, sınırlandırılmış bir değerlendirmedir. Bununla ilgili Hükümetimizin de elbette değerlendirmeleri olacak ve güvenliği artırmaya yönelik tedbirler mutlaka alınacaktır.”