Devlet Bahçeli 24 saat süre verdi: 'Ankara güvende değildir'

Devlet Bahçeli 24 saat süre verdi: 'Ankara güvende değildir'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında kürsüye çıktı. İsrail'in Gazze'ye saldırısına ilişkin önemli açıklamalar yapan Bahçeli; 'Ankara güvende değildir' dedi. İşte detaylar.

MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze saldırısına ilişkin konuşan Bahçeli, "Kudüs güvenli değilse Ankara da güvenli değil" dedi. Bahçeli, hafta sonu yaptığı açıklamanın arkasında durarak, "Türkiye'nin hızla müdahale etmesi gerekiyor" dedi.

bahçeli

Devlet Bahçeli şu açıklamalarda bulundu:

Değerli milletvekilleri, değerli konuklar, basınımızın değerli temsilcileri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Toplantımızı izleyen vatandaşlarımıza en içten selamlarımı sunuyorum. 100 yıl insan hayatında uzun bir süre olmasına rağmen bir ülke hayatında kısa bir süre sayılabilir.

Kurulan ve yıkılan Türk devletleri milli kültürün göz alıcı ufkundan ortaya çıktı. Türkiye tarihinde hiçbir zaman bir kopuş, bir kesinti olmamıştır. Her kurulan Türk devleti, bir önceki devletin temelleri üzerine kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti içi boş bir ağaçtan çıkmadı. Türkiye Cumhuriyeti olağanüstü şartlarda, olağanüstü kararlılık ve mücadeleyle tarih sahnesindeki yerini aldı. Dönemin milletvekilleri sesleriyle adeta yeri göğü sarstı: Yaşasın cumhuriyet.

Cumhuriyetin ilan edildiği gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun yarısı, yarısı değil, birbirini tamamlayan iki Türk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı Devleti'nin arasını açmak için fırsat kollayanlar, bize inanmayanların kalıntılarıdır. Üç hilal bizim olduğu gibi, kırmızı bayraklı hilal ve yıldızlar da bizimdir. Kıyamete kadar bu değişmeyecek. Demokrasinin ileri biçimine cumhuriyette ulaşılır.

BAHÇELİDEN CUMHURİYET VE CUMHURBAŞKANI HÜKÜMET SİSTEMİ VURGUSU

Cumhuriyet, uygulanan sistemin adı ve ülkenin şekil ve biçimidir. Rejimin değiştiğini iddia edenler tam bir yalancıdır. Hükümet sistemi farklı, yönetim farklı. 1923 yılında bir heyet atanarak konu bir daha açılmamak üzere kapatıldı.

100 yıl önce atılan kutlu adımın temeli cumhuriyettir. Cumhuriyetin dönüşü olmadığı gibi Cumhurbaşkanlığı rejiminden de dönüş ve sapma yoktur, millet kararını vermiştir. Cumhuriyetin damarını kesmek isteyenler hüsrana uğrayacak, bedeli ise ağır olacaktır. Bu demokrasinin radikal bir tezahürüdür.

Atatürk bugün yaşasaydı, ülkemizin içinden geçtiği zorluklar göz önüne alındığında, Cumhurbaşkanlığı hükümetinin yorulmaz bir savunucusu olurdu. Plansız değildiler. Cumhuriyet düşüncesi birdenbire ve keyfi olarak ortaya çıkmadı.

'CUMHURİYET, KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR'

Türk ulusal varlığı üzerinden gelişen milliyetçilik de demokratik bir halk hareketidir. Türkiye Cumhuriyeti, Türk milli kültürüyle ortaya çıkmıştır. Bunu geliştirmek kültürel mirasımızı korumak anlamına gelir. Ulusun bir bütün olarak incelenmesi kapsayıcı milliyetçilik için bir alan açtı. Bir milletin yaşam biçimi milletidir. Demokrasinin temeli aynı anlamı taşıyan halk milliyetçiliğidir. Halkın milli iradesini temsil eder. Cumhuriyetin kuruluşunda da bu gerçekler hakimdir. TBMM'nin açılışı cumhuriyetin ilk aşamasıdır. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.

'ATATÜRK AYAĞA KALKMASA EZAN SESİ YERİNE ÇAN SESLERİ YÜKSELECEKTİ'

Bugünkü kalkınma, kurtuluş savaşını kazanıp kuru ekmek yiyen milli mücadele kahramanları sayesinde sağlanmıştır. Düşman kovulmazsa vatanda olamaz. Atatürk ve arkadaşları ayağa kalkmasaydı ezan yerine çanlar çalacaktı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yılını sonsuz bir kararlılıkla kutluyorum. Başta Atatürk olmak üzere şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar kalacaktır. Yaşasın Türk milleti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Seferberlik yaparak durumu kurtarmak, bölgesel tehditleri anavatana getirir.

Sayın Erdoğan, tehditleri kaynağında ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcıyor ve kesinlikle yalnız değil. Gazze ve Kudüs güvende değilse Ankara'nın güvenliğinden kimse söz edemez. Kadim devlet anlayışımıza göre hareket etmezsek bir gün Anadolu'da da benzer trajedileri yaşamamız kaçınılmazdır.

TÜRKİYE DEVREYE GİRMELİDİR

21 Ekim'deki açıklamalarım insan onuruna duyduğum sorumluluğun tanımıdır. Haksız eleştirileri de takip ettim. Eğer 21 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, bombalar mazlumların üzerine atılmaya devam ettiği sürece Türkiye devreye girip gereğini yapmalıdır. Bu sorumluluk bizim mirasımızdır. Bazıları "önden siz buyurun" diyerek alaycı bir karalama kampanyası başlattı. Halkım istesin Gazze'de ki çocuklara kol kanat germek için gitmezsem namerdim. Bu ülkenin çocuklarını da ateşe atmak istiyormuşuz, Gazze'de ne işimiz varmışmış. Bu ifadeler kalpleri kül olan bir avuç soyguncudur.

Bazıları bana "önden siz buyurun" dediler. Merak etmesinler füzeye karşı sapanla yola çıkmazsam namerdim. Zalimler helak olsun, katiller lanetlensin.