Konya Müze Müdürlüğü tarafından 6 ay süren kazı ve temizlik çalışmaları sırasında bir kısmı ortaya çıkarılan yeraltı şehri, farklı uzunluk ve genişlikteki tünellerle birbirlerine b bağlantılı bağlanan 20 metrekare büyüklüğünde odalardan oluşuyor. İlk bulgulara göre 5.000 metrekarelik bir alana yayılan yer altı şehrinin sınırlarının bölgede gerçekleştirilen yüzey araştırmalarına göre inşaat ilerledikçe daha da genişlemesi bekleniyor.

Ele geçirilen ilk belgelere göre kuyu, ocak, şömine, aydınlatma amaçlı kandil, şarap mahzeni ve oda benzeri bir yaşam alanı içinde havalandırma delikleri bulunan bu mekanın tarihi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanıyor.

8 YAŞAM ALANI KEŞFEDİLDİ

Konya Müze Müdürlüğü Arkeolog ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, inşaat sırasında bölgede meydana gelen çökmeleri temizleyerek şimdiye kadar 8 yaşam alanı keşfettiklerini, altyapı inşa ettiklerini söyledi. Uğuz, sonuçlara göre 8. yüzyılda yerel Hıristiyan halkın yeraltı şehrini 150 yıl boyunca baskınlardan korunmak amacıyla kullandığını tespit ettiklerini de ifade etti.

Kazı, temizlik ve haritalama çalışmalarına eş zamanlı olarak devam ettiklerini söyleyen Hasan Uğuz, “Harita mühendisleri yerüstü ve yeraltını kaplayarak çalışmalarını sürdürdüler. Hazırladığımız haritalarla 5.000 kişilik bir alana yayıldığı söylenebilir. şimdi metrekare. Yer altında mekanlar bulunuyor ve mekanları birbirine bağladığı görülen galeriler de var. Galeriler aslında küçük. Bu durum da bize insanların o dönemlerde iyi beslenemediklerini küçük yapılarda olduklarını gösteriyor." şeklinde konuştu.

'ÖNEMLİ BİR KEŞİF'

Keşfedilen alanın Konya ve çevresinde benzersiz olduğunu ve en büyük olarak tanımlanan yer altı şehirlerinden birisini keşfetmiş olabileceklerini vurgulayan Uğuz, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Orta Anadolu'nun en büyük yer altı şehri olabilir. Bu, geniş bir alana yayılabileceğini ve uzun tünel sistemi olabileceğini düşündürüyor. Elimizdeki açıklıklar ve çökmelerle birlikte bulgular bu aşamada olumlu sinyalleri veriyor. Bölgede bilinen başka bir yer altı şehri bulunmadığından bu, tarihi ve turistik bakımdan çok önemli bir keşiftir."

'Yeraltı gizemi'

Çalışmalar ilerledikçe yer altı şehrinin insan taşıma kapasitesinin ve tam boyutunun netleşeceğini söyleyen Hasan Uğuz, konuşmasına şu ifadeleri de ekledi:

“Çöken bazı yerlerden gelmiş olan toprak akışı 30 ila 80 cm arasındaki boşluğu doldurdu. Temizlenip ortaya çıkarıldığında, insan barınmasının kapasitesi ve ölçeği ortaya çıkacak. Bizi çok heyecanlandıran kapalı alanlar ve bağlantılı galeriler bulunmakta. Bizler için önemli olan tek şey buranın keşfedilip çalışmalara başlanmış olması. Bu yer altı gizemi, o dönemde insanların burada nasıl yaşadığı ve bu yerlerin nasıl yaratıldığı ilgi çekmişti. Bunun kent turizmine büyük faydalar getireceğine inanıyoruz”