Vücuduna domuz kalbi nakledilmişti, sadece 6 hafta dayanabildi

Vücuduna domuz kalbi nakledilmişti, sadece 6 hafta dayanabildi
Amerikalı bir hasta, domuz kalbi nakledildikten sonra organ reddi belirtileri gördükten sonra yaşamını yitirdi. Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleşen bu nakil, genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakli yapılmasına yönelik önemli bir deneme olmuştu. Ancak hasta, yeni kalbiyle sadece altı hafta yaşayabildi.

Domuz kalbi nakli yapılan hastadan üzücü bir haber geldi. Amerikalı bir hasta, Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleşen genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakli sonrası organ reddi belirtileri göstererek yaşamını yitirdi. Bu nakil, insanlara yeni bir kalp umudu sunabilmek için önemli bir denemeydi, ancak hasta sadece altı hafta boyunca yeni kalbiyle yaşayabildi. İşte detaylar...

Domuz kalbi

DOMUZ KALBİ NAKLİ YAPILAN HASTADAN ÜZÜCÜ HABERLER

Hasta, kalp nakli sonrası organ reddi belirtileri gösterdi ve ne yazık ki hayatını kaybetti. Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleşen bu kritik deneme, insanlar için genetiği değiştirilmiş domuz kalplerinin nakledilmesi konusundaki önemli bir adımdı. Ancak sonuçlar, bu alandaki zorlukları ve riskleri gösterdi.

Fakültenin kalp ksenotransplantasyon programı klinik direktörü Dr. Bartley Griffith, hastanın son dileğinin insan organı bulunamadığında başkalarına yeni bir kalp şansı verilmesi olduğunu belirtti. Bu deneyimden öğrendiklerini en iyi şekilde kullanmaya çalıştıklarını ifade etti. Griffith, hastanın etrafında toplanan doktor ve hemşire ekibine iyi dileklerini iletti ve "Onu çok özleyeceğiz." dedi.

58 yaşındaki Faucette, kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmek üzereyken, 20 Eylül'de kalp nakli ameliyatı geçirmişti. Ancak yeni kalbi, altı hafta sonra reddedilme belirtileri gösterdi ve hastanın yaşamını sürdürememesine neden oldu.

Bu deneme, tıp alanındaki ilerlemelerin ve organ nakli tekniklerinin geliştirilmesi için önemli bir adım olarak kabul ediliyordu. Ancak bu trajik olay, insanlar arasında kalp nakli beklentilerini ve potansiyel riskleri daha iyi anlamamız gerektiğini gösterdi. Kalp nakli gibi karmaşık cerrahi işlemler ve ksenotransplantasyon gibi yenilikçi tedavi yöntemleri, ileriye dönük daha fazla çalışma ve araştırma gerektiriyor. Bu üzücü olay, tıp topluluğunun bu alandaki çalışmalarına daha fazla odaklanma ihtiyacını vurguluyor.

Domuz kalbi nakliyle ilgili trajik bir haber geldi. Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleşen bu denemede, hastanın yeni domuz kalbi altı hafta sonra reddedilme belirtileri gösterdi ve yaşamını yitirdi. Hastane yetkilileri, Faucette'in ameliyat sonrası ailesiyle vakit geçirip iyileşme kaydettiğini açıkladılar.

Yaklaşık iki hafta önce hastanın bir fizyoterapistin yardımıyla egzersiz bisikleti kullanırken görüntülendiği bir video yayınlandı. 20 Ekim itibarıyla, Faucette'in kalp fonksiyonlarını desteklemek için dış yardıma ihtiyaç duymadığı ve doktorların kalp desteği ilaçlarını kestikleri bildirildi.

Ancak son güncellemede, Faucette'in kalp nakli organ reddinin belirtilerini göstermeye başladığı ve bağışıklık sisteminin nakledilen organa saldırmaya başladığı belirtildi. Organ reddi, nakil hastaları için büyük bir zorluk olarak bilinir, çünkü bağışıklık sistemi nakledilen organı reddeder.

Ksenotransplantasyon olarak adlandırılan bu prosedür, hayvandan alınan organ veya dokuların insana nakledilmesini içerir. Ancak bu yöntem, bilinmeyen patojenlerin hayvandan insana geçme riski taşır. Ayrıca, nakledilen organın hızla reddedilme olasılığı yüksektir ve hastanın ölümüne neden olabilir.

Buna rağmen, ksenotransplantasyon potansiyel olarak binlerce kişinin hayatını kurtarabilir. ABD'de yaklaşık 110 bin kişi organ nakli beklemekte ve her yıl 6 binden fazlası organ nakli yapılmadan yaşamını yitirmektedir.

Aynı hastanede daha önce gerçekleşen bir başka denemede, David Bennett isimli bir hastaya domuzdan insana kalp nakli yapılmış, ancak Bennett sadece iki ay yaşayabilmişti. Doktorlar, nakledilen kalpte bir hayvan virüsü bulmuştu, ancak bu virüsün ölüme katkıda bulunup bulunmadığı kesinlik kazanmamıştı. Bu denemeler, organ nakli alanındaki potansiyel gelişmeleri ve riskleri daha iyi anlama çabalarının bir parçasını temsil ediyor. Bu trajik olay, ksenotransplantasyonun ilerlemesi için daha fazla çalışma ve araştırmanın gerekliliğini vurguluyor.